Osmanlı donanmasının gücü ve deniz politikalarının etkisi, onu 16. yüzyılın başlarından itibaren Akdeniz dünyasının en önemli devleti konumuna getirmişti. Ancak Akdeniz’e şimdiye kadar Osmanlı tarafından bakılmadığı aşikârdır. Bu, 16. yüzyıla ilişkin bütün Akdeniz çalışmalarında “Doğu’ya doğru büyük bir boşluk” bulunduğunu belirten Fernand Braudel’in de vurguladığı bir eksikliktir.
İşte bu kitap, Akdeniz’e Osmanlı cephesinden bakmak suretiyle onun hakkındaki bilinmezliklere ışık tutuyor ve neden bir “Osmanlı Akdenizi”nden bahsetmek gerektiğini gerekçelendiriyor. 15-18. yüzyıllarda Akdeniz ve bağlantılı denizlerde hükümranlık mücadelesine başlayan ve nihayetinde kural ve düzen koyucu bir imparatorluk olan Osmanlı’nın denizlerdeki serüvenini gün yüzüne çıkarıyor. Arşiv belgelerine ilaveten harita, minyatür, gravür ve resimlerle de zenginleştirilen bu eser bir başvuru kaynağı mahiyetinde.