-Emin, bu hareketlerin beni çok şaşırtıyor, aynı zamanda da üzüyor. Doğru Yol’u öğrenesin diye Medrese’ye gönderdiğim sendin, sen. Senin iftara yarım saat kala “Çocuklar, bu gece mübarek bir gecedir, Allah bu gece mutsuz ve hüzünlü olanların dualarını kabul ediyor! Haydi önce namaz kılalım!” demeni bekliyordum. Ama sen hiçbir şey yapmadın! Ne sen, ne de ev sakinlerinden bir başkası.
- Görüyorum ki Medrese’de hiçbir şey öğrenememişsin Emin! Hiçbir şey! Kitaplarda işe yarar bir şey gördüysen bile, unutmuşsun. Bolşevik tükürüğünün kokusu seni de boğmuş! Sen de beş köşeli yıldız karşısında titriyorsun! Yazıklar olsun!
Medreseler, insanlara karşı daha yumuşak olup Allah’a karşı lakayıt olmayı öğretmezler! Görüyorum ki Bosna’da İslam fakirlerle, serserilerin eline kalacak! Fukaranın eline kalacak!
Hocalar ve hacılar, İslam’ı tarihe gömecekler, tabii şimdiye kadar gömmedilerse…