Bir zamanlar Bulikov kenti ilahların gücüne sahipti ve onlar bu gücü milyonları boyunduruk altına almak için kullandılar… ta ki o ilahlar öldürülene dek. Şimdiyse, Bulikov'un tarihi sansürlü ve yasaklıydı. Tüm kıta ise uzun yıllardır sömürdükleri ülke tarafından işgal edilmişti, Bulikov başta olmak üzere. Fakat artık mantık sınırlarının dışında işleyen, hiçbir yere çıkmayan sayısız merdivenle bezeli bu İlahi Kent, Kıta'nın eski görkemli günlerinin bir hayaletiydi yalnızca.
Her günü ayrı kaosla geçen Bulikov'da beklenmedik bir cinayet işlenince, bu cinayetin yarattığı diplomatik karmaşayı çözmesi için Shara Thivani ve sekreteri Sigrud, Bulikov'a gelmekle görevlendirildi. Her ne kadar tehlikesiz görünse ve resmiyette bir kültür elçisi olsa da Shara aslında Saypur'un elindeki en başarılı ve tehlikeli casus, aynı zamanda da bir Kıta tarihi uzmanıydı. Bulikov'a asıl geliş amacı da işlenen cinayeti çözmek, Saypur'a karşı gelişen bir tehdit olup olmadığını belirlemekti. Ancak kentin altında komplolar dönmeye, ilahların öldürülmesinden beri şahit olunmayan mucizeler yeniden vuku bulmaya başlayınca, bir zamanlar öldüğüne inanılan tanrıların, gerçekten ölü olup olmadığı şüphesi Shara’nın aklını kurcalayacaktı.