Ücra kasabalarda zoraki ilişkilerle bunalan atanmış memurlar, Latince bilgisi işe yaramayan yeni mezun bir doktor, özgürlüğe koşularında başkaldırıları insanı kıskandıran inekler, çoğu zarar azı karar ilişkideki komşular, köy kahvelerinin dumanlı havasında beliren mitolojik karakterler, dededen toruna devrolan yasak elma, savaşa sevişirken bakanlar, aydınların kılavuzluğunu reddedip kargayı takibe alanlar, bir depremle gündelik hayatı özlemeye başlayanlar, Kabil’i sevmeye çalışanlar…
Zamanı Azdı Dedem Ondan Azdı, öğrenilmiş çaresizliğin, dayatılmış korkuların, cesur cahilliğin, farkındalığın hüznünün, kendinle yüzleşmenin kitabı. Yazarın da dediği üzere; “Hikayeler geçmişteki acıları nasıl bal eylediğimizle ilgili. Yaşıyorsan hâlâ, o anılarla yaşamak zorundasın. Hafızan silinirse tatlı anıların da silinir, öyleyse acıyı tatlıya bağlamak gerekir bazen.’'