Ne kadar yürüdüm, aynı karanlık köşelerden kaç kez dönüp durdum,bilmiyorum, belki de bir görünüp bir kaybolan o kadını arıyordum. Sonunda, ayaklarım beni daha önce hiç görmediğim, hiç geçmediğim bir sokağa taşıdığında kendime geldim. Dar ve karanlık sokağın nihayetindeki küçük bir pencereden cılız sarı bir ışıkla birlikte hafif bir müzik sesi sızıyordu. Yaklaştım, kulağımı pencereye verdim…
"Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır,
Yalnız senin aşkınla ruhum solacaktır,
Son darbeyi kalbim yine ismin olacaktır..."
Meçhul bir sanatçı muhtemelen kendi çaldığı ud eşliğinde Yesari Asım Arsoy'un bu hüzzam şarkısını söylüyordu.