İslam Medine’de güçlenince çevre kabilelerden katılımlar başladı. Gelenlerin bir kısmı dini duygularına ve haksızlıkların yaşandığı sosyal düzene adil çözüm arama gayreti ile olsa da birçoğu sırf Medine’deki yeni kralın(?) gücünü görüp yanında yer alma stratejisiyle Müslüman oldular. Çölden gelip Medine’de Peygamber’le yapabildiği kısa görüşmeden, kabilesine Müslüman olarak dönen Bedevi şeyhi, kelime-i şehadetin dışındaki Müslümanlığını gene törenin kanunlarıyla dolduruyordu. Bu öyle bir töreydi ki Kur’an’a sonuna kadar direnecek, kanunlarının birçoğunu akim bırakacaktır. Bu konumdaki Bedevi kabile şeyhi eski alışkanlıklarına bu defa Müslüman olarak devam etti. Müslümanlık hızla yayılsa da katılımlar dini tercih olmaktan ziyade Medine’nin gücüne teslim olmaktan ibaretti.
İslam’ın Peygamber’i önce kendisi öğretmenler yetiştirdi, ardından öğretmenleri çevre şehir ve kasabalara öğretici olarak gönderdi. Başta merkezdekiler olmak üzere kısa sürede Allah’a teslim olmuş, ihlaslı, müttaki müminlerden oluşan bir ümmet inşa ettiler. Onun sağlığında İslam adına örnek bir nesil yetişti ve ideal bir dönem geçirildi. Sağlığında ve ilk halifeler döneminde bu düzen korunabilmişti. Ancak onun vefatından sonra bazı direnç cepheleri türemeye başladı. Bunlardan biri de Arap’ın Cahiliye töresiydi. Bu diğerlerine benzemiyordu; hem gizliydi hem de müminin karşı duramayacağı derecede ruhuna hâkimdi. Üstelik İslam’ın aksine ağırlıklı olarak insanların iştahına ve ihtiraslarına cevap veriyordu. Ne yazık ki töre, tarihi süreçte önce Arap’ın, ardından onun töresini din belleyen diğer Müslüman milletlerin benliğine egemen oldu. Köle ticareti, rahatça seks yapılabilen ve alınıp satılabilen sayısız cariye, hayvan gibi kullanılan köleler, yağmalama ve çapul... Töre bunlara imkân tanıyordu. Din engeldi ama bir yandan hadis uydurmacılar, diğer yandan ehli kitap ve civar kültür unsurlarının şakirtleri İslam’ın teorisini töre kurallarına uyarlayıp emellerine ulaştılar. Sonuç olarak XXI. asra geldiğimizde Kur’an’dan uzaklaşılmış, dinimiz, büyük ölçüde Arap’ın Cahiliye töresine teslim olmuştur.
Bu çalışmada, Cahiliye Dönemi töresinin, Hz. Peygamber’den sonra din olup tekrar geri dönüş süreci tahlil edilmeye çalışılmıştır.