Ameli, Nazari Aşçılık, Sofracılık
Aşevi, bir zamanlar nükteleri, hazırcevaplığı ile bütün İstanbul’un tanıdığı bir yemek tutkununun, aşçı yetiştirilmesinden sofra düzenine, günlük besin ihtiyacından sindirim sistemine, sağlığın korunmasından çorba ve et suyu tariflerine uzanan, kendi çağı için sıra dışı bir yemek kültürü kitabı ve bu türün ilk örneklerinden biri.
Bektaşi, mason, münevver gibi birçok sıfat taşıyan Hacıbeyzade Ahmed Muhtar Bey, Osmanlıların nevi şahsına münhasır dedikleri türden bir şahsiyet. Osmanlı dünyasında yemek kültürüne gerçek anlamda kafa yormuş ilk kalem erbaplarından biri. Hem Doğu’dan hem Batı’dan beslenen bir geç Osmanlı erken Cumhuriyet aydını. Hacıbeyzade, saray ve konak mutfaklarının dağılmaya başlamasıyla geleneksel mutfak kültürümüzün yok olmaya yüz tuttuğunu ilk fark eden isimlerden biridir; zerdesiz düğünleri gördükçe üzülür, Müslümanlardan garson yetişmemesine hayıflanır, imaretlerle aşevlerinin kapanmasına esef eder. Aşçılığın “güzel sanatların üzerinde bir yüksek ilim” olduğuna inanır ve “bir ırkın milli hayatında ve geleneklerinde konuştuğu dil ne kadar önemliyse yemekleri de maddi hayatında aynı derecede önemlidir” diye düşünür. İşte Aşevi, bu kaygılarla bu düşüncelerin ortaya çıkardığı bir kitaptır.