İlkelerimden biri de şudur : Bir insanı gerçekten dost bildiysen, hayatına soktuysan ve birçok şeyi onunla paylaştıysan… Artık, o senin dostun, değişmez yol arkadaşındır. Yılmaz Güney’le de öyle oldu. Onu sanatçı olarak çok takdir ettiğim gibi, insan olarak da bağrıma bastım. Ve o uzun, maceralı, belalı ve son derece dramatik yıllar içinde fırsat düştükçe elimi uzattım; hapishanelere ziyaretine gittim; siyasal koşullar tam tersini buyursa da onun yandaşı ve yoldaşı oldum; öyle de kaldım. Onun için çeşitli yazıları, belgeleri, anıları bir araya topladığım Yılmaz Güney Kitabı’m… Yıllar sonra yeniden basıyoruz, ama bu bir ilk kitap olacak: 2000’lere dek gelen… Sonrasını bir ikinci ciltte toplayacağız. Yeter ki siz okurların bu müstesna kadere olan ilgileri tükenmesin…