Öyle sanıyorum ki, bir araştırmanın tasarlanması, araştırma sürecinin hemen hemen yarı yarıya tamamlanması demektir. Bu aşamada neyin, nasıl ve niçin yapılacağına karar verildiğinden, sürecin geri kalan kısmı, bu kararların uygulanmasını içermektedir. Bu nedenle araştırma tasarlama çok önemli bir aşamadır. Bu kitabın temel amacı da, araştırmacıya, tasarlama için duyarlı olması gereken konularda yol gösterici olabilmektir. Bununla birlikte, araştırma tasarlamayla ilgili hazır reçeteler bulunmadığından, bu kitapta böylesine girişimlerde bulunmaktan kaçındım.
Araştırma teknikleri konusunda pek çok kaynak bulmak mümkündür. Bazı kaynaklar genel nitelikteki konuları tartışmayı hedeflenmiştir. Bazı kaynaklar ise daha özel amaçlar çerçevesinde yazılmıştır. Söz gelimi, temelde sosyal psikoloji, klinik psikoloji, öğrenme psikolojisi gibi alanların konularına özgü araştırma teknikleri kitapları bulunmaktadır. Bu tür kitaplar, araştırma tasarlamanın genel ilkelerinden çok, belirli bir alana özgü araştırma sorunlarıyla baş edebilmek için ne yapılması gerektiği konularını ele alıp tartışmaktadır. Ne var ki bu kitapta, belirli bir konuya ait değişkenlerin nitelikleri ile bunları inceleyen araştırmalarda karşılaşılan sorunları değil davranışla ilgilenen her araştırmacının karşılaşabileceği zorlukları tartışmaya çalıştım. Bu tartışmaların temel amacı da, araştırmacının ufkunu genişletmesine biraz olsun katkıda bulunabilmektir.
Araştırmanın tasarlanması aşamasında karşılaşılabilecek genel sorunları tartışırken istatistiği bu tartışmaların dışında tutmanın mümkün olamayacağını kabul ettiğimden, pek çok yerde eşitlikler, sayılar, semboller bulunmaktadır. Ayrıca davranışlailgili araştırmalarda, veri toplama ve analiz, birbirini tamamlayan iki süreç olduğundan, birini dışarda bırakarak diğerini tartışmanın yeterli olmayacağını da düşünmekteyim. Bu yüzden, bazı konular bir öğrencimin deyişiyle, "yine istatistikli" oldu. Diğer yandan, bazı kaynaklarda, yöntem ve teknik kavramları eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Bu kavramlarla bağlantılı olarak çeşitli tartışmalara rastlamak mümkündür. Ancak bilgi edinme konusundaki farklı yolların her biri bir yöntem olarak düşünülürse, bilimin kendisi de bir yöntem olarak nitelendirilebilir. Araştırmanın deneysel olup olmaması da, bu yöntemin alt başlıkları olarak kabul edilebilir. Dolayısıyla, bilimsel yöntem kapsamında başvurulan yollar da teknik adıyla anılabilir. Bu nedenle, hem kitabın başlığında hem de pek çok yerde, yöntem yerine teknik kavramını kullanmayı tercih ettim. Bununla birlikte bazen akıcılığı sağlaması için bu iki kavramı dönüşümlü olarak da kullandım.
Kitapta yer alan bazı örnekler "uçuk" gibi gelebilir. Ancak bunlar özellikle seçilmişörneklerdir. Çünkü araştırma teknikleriyle ilgili kaynaklarda, çoğunlukla araştırmaların zayıf yönleri vurgulandığından, herhangi bir araştırma ya da araştırmacıyı çağrıştırmamak amacıyla bu tür "uçuk" örnekleri kullanmaya çalıştım. Konuları işlerken literatürde yer alan araştırmaların eleştirisini hedef almadığımdan bu tür örnekleri verdim. Ayrıca, farklı ilgi alanları olan araştırmacılara tanıdık olması için yeri geldiğinde mümkün olduğunca farklı türlerde örneklerden söz ettim.
Özellikle çoklu regrasyon, faktör analizi, deneysel desenler ile araştırma etiği konularında önemli ilkeleri tartışmaya çalıştım. Bu ilkeler, bir araştırmanın tasarlanmasında olduğu kadar değerlendirilmesinde de temel alındığından, ilkeleri bir kenara bırakıp tek tek araştırmaları tartışmanınbu sürece fazla bir katkı sağlamayacağını düşünmekteyim. Bu yüzden, genel ilkeleri daima ön planda tutmaya çalıştım.
Kuşkusuz, bu kitabın bazı eksik ve yetersiz yanları ile gözden kaçan hataları bulunabilir. Sanırım, bunlarla ilgili olarak okuyucunun hoşgörüsüne sığınmak en doğrusu olacaktır.
"Terazinin iki kefesi vardır’’ sözü ne anlama mı geliyor? Bunu bir bilmece olarak kabul etmek mümkün ve çözümünü okuyucuya bırakıyorum. Aslında her bölümde bu bilmeceyi çözecek ipuçları var. Belki şu ipucu daha yardımcı olur: Hiç hatasız ve mükemmel araştırma, henüz tasarlanmamış araştırmadır.
Bir kez daha ayni dilek : meslektaşlarıma , araştırmacılara, öğrencilere ve konuya ilgi duyan herkese yardımcı olması ve daha çok kitap yazılmasını teşvik etmesi dileğiyle...
Selim Hovardaoğlu