Teslimiyet, insanın bir bütün olarak dünyaya ve kendi faaliyetlerinin neticelerine karşı iç tutumudur. Allah’ın iradesine teslimiyet, insanların iradelerine karşı bağımsızlık demektir. Allah’a itaat insana itaati meneder. Bu, insan ile Allah arasında ve dolayısıyla insan ile insan arasında yeni bir münasebet teşkil etmektedir. Dolayısıyla bu dünyadaki hayatımızı hakiki manada anlamak; her şeyi ihata etmek ve her şeye hâkim olmak hevesine kapılmadan gayret etmek ve zamanımızı teslimiyet şuuru içinde bereketli kılmaktır. Zira teslimiyet, hayatın anlamsızlığından insani ve vakarlı tek çıkış yoludur; isyansız, ümitsiz tek çare... Ramazan Tamer Büyükküpçü, İslâmî Şiarlar kitabında Allah’a teslim olmanın ve iman etmenin gerekli kıldığı sorumluluklara dikkat çekiyor. Bu çerçevede namazdan duaya, sadakadan oruca, zekâttan hacca tüm ibadetlerin müminin vicdani duygularının nabız atışları olduğunu hatırlatıyor. Çünkü mümin ancak onlar sayesinde arınır, yenilenir ve hayatının tamamında hayır saikleri harekete geçer.
