Ya ellerinde gökyüzü taşıyorsun, ya da ben seni gökyüzü kadar seviyorum.
Gökyüzünün en ücra köşesindeyim.
Gözlerimde özlenilmişlikler, yalvarışlar, yakarışlar...
Gözlerimde olmayışının kaçıncı haftası, yokluğunun
omuzlarımda yaptığı ağırlık...
Gözlerimde yaşlar...
İnsanlar, yağmur sanır ama benim gözlerim hep sana ağlar.
Sevdamın kanadı kırık, içimde düşme korkusu var.
Bir uçurumun ucundayım, sona geldim sanmışken, sana geldim...
İçimde düşme korkusu var.
Bulutlara yansıyan güneşin kızıllığı gözümü alıyor.
Yüreğin karanlıklar arasına gizleniyor ama gökyüzü hâlâ aydınlık kalıyor.
Göğün kokusu yüzümü okşarken, bir kanadım daha kırılıyor, içimde düşme korkusu var.
Varsın, bilmesin onlar.
Biz el ele yürüdük.
Bunu sokak gördü.
Deniz gördü.
Gökyüzü gördü.
Ay gördü.
En güzeli de;
Allah gördü.