Yaşamımızın denetimini elimizde sanırız, oysa her şey adını bilmediğimiz tuhaf bir taşın camı çerçeveyi indirerek içeri girmesiyle değişebilir. Ilgın Yıldız’ın ikinci kitabı “Müphem Üçgen”de insanın hem kendisiyle hem de çevresiyle ilişkilerini izleyişinin, kendi yaşamının bile dışında bırakılışının öyküleri var.
Bir apartman toplantısından babamızın anılarını anlattığı karlı bir kış akşamına dek hep fail olduğumuza inanırız ama içeri alınmayan birer izleyiciyizdir sadece. Okura düşen de bir teleskoptan ya da bir sisin ardından olanı biteni izlemektir…