Hayatta hiçbir karşılaşma, tesadüf değildir.
Chloé son derece titiz, çalışkan, mükemmeliyetçi bir kadındır. Günlük rutini içerisinde onu gözlemleme fırsatı olan biri, onun iki yıldır çalışma arkadaşlarından -en yakın arkadaşından bile- bir sır sakladığını asla düşünmez. En büyük keyfi, öğle aralarında Vascos Parkı’nda yalnız başına bir banka oturup yemeğini yerken yoldan geçenlerin hayatını hayal etmektir. Bir gün, bir adam bankta yanına oturarak onun bu ritüelini bozar. Adı Ethan’dır ve konuşmaktan çok, dinlemeyi tercih eden biridir. Peki o gerçekte kimdir? Chloé, her çarşamba öğle yemeğinde buluşmaya başlayacağı, hayatın bazı öğretiler sayesinde çok daha iyi yaşanabileceği iddiasında bulunan bu gizemli adama ne kadar güvenebilir?
Bu romanda hayat, sürprizlerden payına düşeni alıyor ve özümüzle tekrardan bağlantı kurmak için bizlere umut veriyor.