İnsan, ‘bilgisi üstüne katlanarak bilen beşer’ demektir. Filosof ‘bilgi’yi ve onun zihindeki yapıtaşı durumundaki ‘kavram’ı kendine konu edinen kişi olması bakımından, sistemleştirilmiş bilgiler bütünlüğü biçiminde özetleyebileceğimiz ‘bilim’in ‘bilgin’idir. Bu durumda ‘bilgi’ üreten bilim, onun ürettiği ‘bilgiler’ üstünde düşünen de felsefedir. Felsefe, bilimin ürettiği bilgiler üstüne dönüp tasarılar oluşturmasaydı bilim iş göremez duruma düşerdi. İkisinin birarada temsil ettiği kudret, olağanüstüdür.
Bu kitap, din ile görünürler dünyası arasında kalan kesimde akıl yürütme kılavuzluğunda bilgi üretip, üretileni sınayan kurumlaşmış felsefe-bilimin ortaya çıkışı ile işleyişini tarih arkaplanı çerçevesinde belirleyip açıklamaya çalışmaktadır.