Tarihsel olarak eğitimden ders aldığımızı söyleyebiliyor muyuz? Bunu söylemek oldukça zor. Eğitim açısından da yaptığımız yanlışlardan dönebilmek için geçmişte yapılanları bilmek bize yol gösterici olmalı. Eğitim, bilimsel bir disiplin olarak ortaya çıkmadan çok önce istisnasız bütün toplumlarda var olan bir olgudur. Eğitim, bir toplumun değerlerinin ve birikmiş bilgisinin iletimi olarak düşünülebilir. Bu anlamda, sosyal bilimcilerin sosyalleşme veya kültürlenme dedikleri şeyle eş değerdir. Eğitim, bireylere kültür öğrenme, davranışlarını yetişkinlik yolunda şekillendirme ve onları toplumdaki nihai rollerine yönlendirmeyi hedefler. Herhangi bir disiplinin tarihi önemlidir, ancak eğitim söz konusu olduğunda, daha da önemli hale gelir, çünkü herhangi bir ülkenin geleceği eğitimine bağlıdır. Eğitim tarihini anladığımızda, daha iyi kararlar verebilir, önceki felsefelerin ve çabaların nerede başarısız olduklarını anlar ve tarihsel başarılardan faydalanabiliriz. Başka bir deyişle, başarısızlıklarımızdan ve başarılarımızdan öğreniyoruz. Öğrenme ve eğitimin tarihi insanlık tarihi boyunca devam edecektir. Eğitim Tarihi de bu anlamda canlı kalmaya devam edecektir. Bu eser, eğitim tarihi adına insanlığın yeryüzünde görüldüğü andan günümüze kadar eğitim adına yaptıklarına kuşbakışı bir bakış sunmaktadır. Eserin araştırmacı, öğrenci ve bugüne nasıl geldik? sorusuna cevap bulmayı bekleyen herkese yararlı olması beklenmektedir…