Kültür ve edebiyat tarihimiz biraz da vefasızlık ve unutulmuşlukların tarihidir. Çok önemli işlere imza atmış kişilerin hemencecik göz ardı edildiğine tarihin tanıklık ettiğini görürüz. Bu vefasızlıktan nasibini alanlardan biri de Süleyman Tevfik'tir. O birçok alanda yüzlerce eser vermiş, çok sayıda gazete çıkarmış, basın hayatının olmazsa olmazlarından biri olarak Babıâli'de yer etmiştir. “İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı”nda dünyaya gelen Süleyman Tevfik “Şeyhü'l-matbuat” olarak anılmıştır. Sultan Abdülaziz, II. Abdülhamid, Mehmed Reşad, Vahdeddin ve Cumhuriyet'le birlikte Atatürk dönemlerini yaşayıp olayların merkezinde yer alan Süleyman Tevfik, bize “II. Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'e” son devrin panaromasını bir roman tadında anlatmıştır. Türk Yunan Harbi, Trablusgarp Harbi, Balkan Harpleri, 1. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı'na kadar birçok savaşta gördüklerini ve duyduklarını anlatan yazar, hatıralarında Osmanlı'nın yıkılış devrinin siyasi ve kültürel hayatına da ışık tutmuştur.