Thomas Mann (1875-1955), Alman edebiyatının olduğu kadar dünya edebiyatının da tarih, aile ve sosyal hayatı konu alan ve bu sorunları derinlemesine irdeleyen çok sayıda romanıyla en büyük yazarlarından biridir. Thomas Mann’ın bu başarılı edebiyat çalışmalarının toplamına 1929’da Nobel Edebiyat Ödülü verildi.
Nietzsche, Schopenhauer gibi ünlü filozofların ve Johann Wolfgang Goethe, Tolstoy gibi klasik edebiyat ustalarının düşünceleri, eserleri ve hayatlarıyla yakından ilgilenmiş ve romanlarının konu seçiminde ve teknik kurgusunda yararlanmıştır. Hitler döneminde ülkesini terk etmek zorunda kalan Thomas Mann, İsviçre ve Amerika’da eserleri ve verdiği konferanslarla dünyanın hayranlığını kazanmıştır.
Eskiçağ tarihi ve dilbilimine, mitolojik konulara ilgi duymuş, ünlü filolog ve mit araştırıcısı Karl Keren ile tarihi konularda düşünce alışverişinde bulunmuştur. Bu dönemde, dört ciltten oluşan Yusuf ve Kardeşleri adlı romanının tarihî ve edebî altyapısını, düşünce dokusunu eleştirel bir yaklaşımla hazırlamıştır. Din ve uygarlık tarihinin çok önemli bir şahsiyeti ve Peygamberi olan Hz. Yusuf’un hayatını, dönemini babası Yakup Peygamberden başlayarak gerçekçi bir yaklaşımla aynı zamanda tarih, kültür ve uygarlık serüveni olarak da okunabilecek başarılı bir teknik ve anlatımla 1926-1942 yılları arasında yazmıştır.
Yusuf, umudun simgesidir; faşizm er ya da geç yenilecektir!..