Logoterapik Bir Araştırma
Modern hayat, günümüz insanını geleceğine endişe ve korku yüklemiştir. Teknolojik imkanlar güvensizlik, umutsuzluk, yetersizlik, doyumsuzluk gibi olumsuz duyguları beslemiştir. Goethe'nin 'çağırdığım ruhlardan artık kurtulamıyorum' sözüne uygun düşecek tarzda modern insan, başlangıçta kendi kontrolünde tutuğu gücün kontrolü altına girecek katar zayıflamıştır. Böyle bir ortamda kendini arayan insan, çağın en temel problemiyle yüz yüze gelmiştir: Anlamsızlık. Modern hayatın sunduğu her türlü imkana karşın insanların çoğu, içine düştükleri anlamsızlık duygusundan kurtulamamaktadır.
Anlamsızlıktan kurtulma ve böylece anlamlı bir hayata kavuşma sürecinde din ile anlam arayışı arasında önemli bir ilişki söz konusudur. Din, tüm varoluşu ele alıp yorumlayan; varoluşun bilinmeyen pek çok yönünü, sunduğu tatminkar cevaplarla açıklığa kavuşturup anlamlandıran eşsiz bir sistemdir. Elinizdeki eser, hayatı ve dünyayı, insanın en temel güdüsü olarak anlam arayışını, bu süreçte etkin olan psiko-sosyal faktörleri ve anlam arayışında dinin sunduğu referansları konu edinen tecrübi bir çalışmanın ürünüdür.